Tekstil Sektöründe Döngüsel Ekonomi
Günümüzde tekstil sektöründe talebi etkileyen en önemli faktörler dijitalleşme, sorumlu tüketim anlayışı, hızlı moda gibi unsurlardır. Tüketicilerin giyim ve tekstil ürünlerinde daha düşük fiyatla daha yüksek fonksiyonel performans talep etmesinin bir sonucu olarak üreticiler ve perakendeciler, model sayısının ve çeşitliliğinin artırılmasına çalışmaktadır. Bu doğrultuda hızlı moda kavramı son 10 yıldır hazır giyim sektöründe yaygın bir eğilim haline gelmiştir. Perakende mağazalarına gelen müşteri sayısını artırmak, tüketicilerde mağazaya her girdiklerinde yeni bir şeyler bakma beklentisi yaratmak ve benzer şekilde bir önceki gelişlerinde çok beğendikleri belirli ürünleri bulamama riski olduğunu hissettirmek için bu yeni iş modeli mağazalara düzenli olarak yeni ürünler getirmek üzerine kurulmuştur.Bu iş modeliyle tüketicinin mağazaları daha sık ziyaret etmesi, mağazayı her ziyaret ettiğinde daha fazla ürün satın alması ve sezon içinde yeni temalar, renkler, stiller olduğundan sezon boyunca daha fazla ürün satın alması gerektiği hissinin yaratılması amaçlanmıştır. Pek çok şirket de faaliyetlerini bu iş modeline göre yeniden yapılandırmaya başlamıştır. Bütün bunlar sektörün büyümesine doğrudan yansımıştır.
Dünyanın birçok ülkesinde bahsi geçen hızlı moda akımının olumsuz etkileri görülmektedir. Hızlı tüketimin etkisi ile tekstil atığı miktarları katlanarak artmaktadır. Artış gösteren tekstil atıkları geleceği tehdit etmektedir. Bu nedenle endüstrinin sürdürülebilirlik performansının iyileştirilmesinin gerekli olduğu değerlendirilmektedir. Pamuk veya yün gibi biyo esaslı malzemelerin üretimi çok fazla su ve diğer tarımsal girdi tüketimine neden olmaktadır. Öte yandan sentetik elyaf ve iplikler esas olarak fosil hammadde esaslıdır ve ayrıca mikrofiber veya mikroplastik sorunları da beraberinde getirmektedir.
Tekstil üretimi CO2 ve diğer emisyonlara neden olmaktadır. Üretim esnasında tüketilen yüksek miktarda su, boyama ve terbiye süreçlerinde kullanılan kimyasal maddeler, lojistik süreçleri de dikkate alındığında, sektör kaynaklı kirlenme çevresel sürdürülebilirliğin önündeki en büyük engellerdendir. Üretilen ürün tüketiciye ulaştıktan sonra kullanım sırasında da kaynak kullanımı, su kirliliği, atık oluşumu gibi farklı etkiler söz konusudur. Sürdürülebilirlik bakış açısıyla tekstil ve hazır giyim sektörünü ele alırken sadece üretime değil tüm değer zincirine odaklanmak, yaşam boyu etki değerlendirmesi yaklaşımına sahip olmak gerekmektedir.
Sürdürülebilirlik anlayışının öne çıkması ile doğrusal ekonomi yaklaşımı yerini döngüsel ekonomiye bırakmaktadır. Hızlı tüketim alışkanlığını sona erdirerek geri dönüştürülebilir ürünler ortaya koymayı amaç edinen döngüsel ekonomi kavramı, eski “al-kullan-at” modelini değiştirerek döngüyü kapatmayı amaçlamakta, kullanım sonrasında atılan maddelerin yeniden değerlendirilmesine odaklanmaktadır.
Yüksek boyutlara ulaşan ve gelecekte de artmaya devam edecek olan ikinci el tekstil ürünlerinin hacmi; sürdürülebilirlik ve kaynak verimliliğinin sağlanarak döngüsel ekonomiye geçiş amacıyla yeniden kullanıma, geri dönüşüme ve enerji geri kazanım sistemlerine olan ihtiyaçları dünya genelinde gündeme getirmektedir. Dünyanın pek çok ülkesinde bu konuyla ilgili çok çeşitli projeler uygulanmaktadır. Tekrar değerlendirilen her bir atık, hammadde maliyetinin minimize edilmesine, kaynak verimliliği ve çevresel faydanın ise maksimize edilmesine katkıda bulunmaktadır. Öte yandan, döngüsel ekonomi, ürünlerin tasarım aşamasında atıkların sistemden çıkarılmasını amaçlayan, atık depolama alanlarından ve yakma işlemlerinden tamamen kaçınan, ürünlerin yeniden kullanılması ya da yenilenmesi ile kaynakları mümkün olduğunca uzun süre kullanmaya devam eden bir sistem kurulması ile kaynak döngüsünü kapalı çevrim modelinde işletmeyi hedeflemektedir. Tekstil sektörü için döngüsel bir ekonomi kurgulanırken tasarım aşaması önem arz etmektedir
Tasarım aşaması ve bu aşamada yapılan malzeme seçimi, tekstil ürünlerinin kullanım Şekil 1. Tekstil Sektörü Değer Zinciri (Kaynak: Escarus) Şekil 2. Döngüsel Ekonomi (Kaynak: Escarus) ömrünü etkilemenin yanı sıra çevre ve iklim etkilerini de farklılaştırmaktadır. Malzemelerin geri dönüşümü ve yeniden kullanımı da dahil olmak üzere, sentetik ve doğal elyafın sürdürülebilir bir şekilde tedarikini sağlamak için döngüsel iş modellerinin politikalarla desteklenmesi gerekmektedir. Güvenli ve temiz malzeme döngüleri kalite ve güvenlik ihtiyaçlarını hedefleyen düzenleme, politika ve standartların geliştirilmesi, sürdürülebilir tekstil ürünlerine yönelik talebin artırılması, etkin etiketleme süreçleri ile desteklenebilir. Genişletilmiş üretici sorumluluğu (EPR), diğer sektörlerde üreticileri tüm yaşam döngüleri boyunca kullanılan malzemelerden sorumlu kılmak için zaten kullanılan bir seçenektir. Ayrıca bu seçenek tekstil sektörü özelinde Fransa gibi çeşitli AB ülkelerinde uygulanmaktadır. Bununla birlikte Temmuz 2018 tarihli Avrupa Atık Çerçeve Direktifi (2008/98/AT sayılı Direktif) doğrultusunda tekstil ürünleriyle ilgili olarak 2025 yılından itibaren tüm üye ülkelerde EPR sistemi yürürlüğe girecektir.
Çeşitli yöntemlerle toplanan ikinci el tekstil ürünleri ayrıştırılmadan orijinal olarak satışa sunulabilirken, yeterli kapasite olduğu durumda ürünler kullanılabilirliğine göre ayrıştırılabilmektedir. Tekrar kullanılabilir olan ürünler yurt içine veya yurt dışına satılabilmekte ya da ihtiyaç sahiplerine bağış olarak ulaştırılabilmektedir. Tekrar kullanılamayacak ürünlerin geri dönüşüm için uygun olanları geri dönüşüm işlemine tabi tutularak elyaf ve iplik başta olmak üzere farklı ürünler üretilebilmektedir. Geri dönüştürülemeyen ürünler ise yalıtım amaçlı izolasyon malzemesi, dolgu malzemesi, silme bezi ve üstüpü olarak kullanılabilmekte veya enerji geri kazanımı ve imha yöntemlerine tabi tutulabilmektedir.
İkinci el tekstil ürünlerinin ve atıkların toplanarak yeniden ekonomiye kazandırılması kullanılmayan giysilerin ihtiyaç sahiplerine ulaşması, nihai atık oluşumunun azalması, düzenli 4 depolama alanlarında yer işgalinin önüne geçilmesi, tekstil üretim süreçleri nedeniyle çevre üzerinde oluşan baskının azalması, işlenmemiş elyafın daha az kullanılması, daha az su, enerji ve kimyasal tüketimi, çevreye daha az kimyasal deşarjı, ilave istihdam yaratılması, çeşitli sektörlere alternatif hammadde sağlanması, enerji geri kazanımı sağlanarak çevreye daha az zarar verilmesi gibi pek çok avantaj sağlamaktadır. Avrupa Atık Çerçeve Direktifi kapsamında kıyafet ve tekstil ürünlerinin ayrı ayrı toplanması günümüz için tavsiye niteliğinde olmakla birlikte 2025 yılından itibaren her AB üyesi devlette zorunlu bir uygulama haline gelecektir.
Avrupa Yeşil Mutabakatı, Döngüsel Ekonomi Eylem Planı (CEAP) ve Sanayi Stratejisi’nde tekstil sektörü; AB’nin karbon nötr olma ve döngüsel ekonomiye evrilme yolunda öncelikli bir sektör olarak tanımlanmaktadır ve 2021 yılı Ocak ayında tekstil ürünleri üzerine bir yol haritası görüşe açılmıştır. Komisyon bu yol haritası ile birlikte COVID-19 salgınının AB endüstriyel ekosistemi üzerindeki etkisini özetleyerek, hem talep hem de arz tarafındaki mevcut ve beklenen hassasiyetlerin giderilmesi yönündeki ihtiyaçların çerçevesini çizmeyi, strateji kapsamında tekstil ekosistemini döngüsel ekonomiye uygun hale getirmek için, sürdürülebilir üretim, sürdürülebilir yaşam tarzları, tehlikeli maddelerin varlığı ve tekstil atığı toplama ve geri dönüşümünü iyileştirmenin yanı sıra kapasite geliştirme ile ilgili eylem önerileri sunmayı amaçlamaktadır. Sürdürülebilir ve döngüsel bir tekstil sektörüne erişebilmek için AB pazarını güçlendirmeyi amaçlayan Avrupa Komisyonu’nun bu girişimi ile AB’de yeniden kullanım ve geri dönüşüm çabalarının yanı sıra yeşil kamu ihalelerini artırmak için de hedefler belirlenmesi beklenmektedir.
Tekstil sektöründe döngüsel ekonomi uygulamaları kapsamında ikinci el ürünlerin yeniden kullanılması, atık tekstillerden elyaf ve iplik üretimi, pet şişelerden geri dönüştürülmüş iplik üretimi gibi uygulamalar yaygın şekilde kullanılmaktadır. Dünya genelinde hayır kurumları aracılığıyla toplanan ikinci el tekstil ürünlerinin yeniden kullanımı sağlanabilmektedir. Merkezi İsviçre’de bulunan Texaid’in, 1.200’den fazla çalışanı ve 40 yılı aşkın tecrübesiyle sunmakta olduğu ikinci el kıyafet toplama, ayrıştırma ve geri dönüşüm hizmetleri iyi bir uygulama örneğidir. Bununla birlikte farklı hazır giyim markalarının da bu yönde uygulamaları mevcuttur.
Örneğin, Zara ve H&M mağazalarında, eski kıyafetlerin yeniden kullanılabilmesi veya geri dönüşüme sokulabilmesi için zaman zaman geri dönüşüm kutuları konulmakta ve ikinci el kıyafet toplamayı özendirmek için indirim kuponları verilmektedir. Bu şekilde toplanan ikinci el tekstil ürünlerinden kullanılamayacak durumda olan ürünler geri dönüştürülerek rejenere iplik elde edilmekte ve tekstil ürünlerinin üretiminde kullanılmaktadır. Nike ve Adidas gibi spor giyim ürünleri üreten markalar ise ürünlerinde geri dönüştürülmüş malzeme kullanımını yaygınlaştırmaktadır.